1. 40 gün önce tavsiye ettiğim sistem, hemen hemen yeni sistemin aynısı. Bence yeni sistem tutunabilir, güçlü bir aday. Tekrar söylüyorum, rekabetin bu kadar yoğun olduğu bir dünyada ölçme ve değerlendirme işlemlerinin "günah keçiliğinden" payını alması kaçınılmaz. Yani hangi sistemi getirirseniz getirin bir eleştiri olacaktır. Şu an en azından sınava girmek isteğe bağlı, çocukların sınava girip girmeyeceğine aile karar verecek. Çocuk yetiştirmek gerçekten çok büyük bir sorumluluk "Bir çocuğun iyi yetişmesi koca bir köyün beraber çalışması ile mümkündür, bir çocuğun ziyanı ise koca bir köyün göz yummasıyla olur." Artık ilçeler, mahalleler, veliler çocukları nasıl liselerde okumak istiyorlarsa talep etsin, inşa etsin, sistemin bir parçası olsun. Sadece Türkiye değil, günümüz dünyasında bireylerin bütün eğitim, sağlık ve emeklilik (özellikle erken emeklilik) sonrası ihtiyaçlarını karşılayan ülke modeli sorgulanır haldedir. Büyük balık küçük göl etkisini hafife almamak lazım, çocuklarımızın hangi liseye gittiği tabii ki çok önemli, ama onların yeteneklerini keşfetmek, hangi yeteneğe sahip olursa olsun inglizce öğretmek en az o kadar önemli. Özellikle bilgisayar dili bilmeleri ve konuşabilmeleri (programlama) çok önemli hale geliyor.
2. Yeni sisteme karşı yapılan haklı/haksız eleştirilere yanıt vermek MEB`in görevi. Örneğin, talep görmeyen imam hatip liseleri hızlı bir şekilde dönüştürülebilmeli.Bu çok mu zor? Bütün fen liselerinin ise adrese dayalı değil, sadece sınavla öğrenci alacağını öngörmek zor olmasa gerek. Eski sistem gerçekten daha mı iyiydi? Sizin öneriniz nedir? Liselerin arasındaki farklılar kalksın isteniyorsa artık veliler rol alacak, devlet bu yükü taşıyamıyor, yoksa neden sürekli sistem değiştirsin? Bir çivi de siz çakın. Eğitimi siyasete bulaştırmayalım. Bu çatışmanın tek çözümü ülke genelinde mümkün olduğunca eşit rağbet gören liseler inşa etmek. Aksi durumda hiç bir ölçmeci, hiç bir sınav sistemi çare olmaz. Eğer bu ülkede çocuğunun mezun olduğu ortaokulun, lisenin kapısından geçmeyen veliler varsa kusura bakmayın sistemi sağcı, solcu, muhafazakar veya liberal hiç bir hükümet kurtaramaz.
3. Daha önce bahsettiğim gibi yetenek avcılığı yapabilmemiz çok önemli. Piyano çalmak, resim yapmak, bir spor dalında profesyonelleşmek, robot yapabilmek, hangisi olursa çocuklarımızın cevherleri işlenebilmeli, hem de mümkün olan en iyi şekilde. Yani tabii ki musikiye sanata ilgisi ve yeteneği olan çocuklar sistemin içinde nefes alsın, yeşersin. Michael Schumacher ve kardeşi küçükken go-cart ile yetişmişler. Schumacher`le gökdelenin en üst katında röportaj yapan gazeteci ne kadar zenginsiniz diye sorduğunda, 'gördüğün herşeyi satın alabilecek kadar" dediğine yönelik bir efsane var mesela.. Benim genel görüşümü etkileyen konuşmalardan birisi şudur https://www.youtube.com/watch?v=cusZ_0b7Vxw